Hürriyet

Bumerang - Yazarkafe

26 Ağustos 2014 Salı

hayat anlattığında anladım... özür dilerim...

Hayat bazen hiç ilerlemiyor, pili bitmiş saat gibi öylece duruyor olabilir karşında.

Neyi anlıyorsun biliyor musun hayat durduğunda?

Çocukken annene beğendiğin bir şeyi gösterip istediğinde 'önümüzde ki hafta alırız olur mu' dediğinde belki de ay sonuna yaklaştığını anlamadığını...

Okuldan geldiğinde anneannen içine şeker ve ekmek doldurduğu sıcak sütü önüne koyduğunda, 'anneanne çok şeker-ekmek koyuyorsun, sevmiyorum bunu istemiyorum' diye kızdığında aslında onun akşam yemeğine kadar karnın doysun diye olduğunu anlamadığını...

Ayağında terliklerinle yürürken, deli gibi bir yağmur boşaldığında tepene, küçük ayaklarınla hızlı ve sık adımlarla yürümeye çalışırken sen, terliğin koptuğunda, deden hayatta en sevdiğin şeylerden birini yapıp seni sırtına aldığında, bir süre sonra indirip sokakta naylon poşet arayıp bulup terliğini ayağına bağladığında 'yürümeyeceğim, yine sırtına al dede' dediğinde sana 'gel elimi tut, yürüyelim can' diye karşılık verdiği için ağlamaya başladığında, yarısını seni sırtında taşıyarak çıktığı o dik yokuşu anlamadığını...

Parkta oynarken, ablana ve sana alınan horoz şekerini yerken yere düşürdüğünde, ağlamaman için ablan kendi şekerini uzattığında, belki de hiç onun gözünün içine bile bakmadan alıp yemeye devam ettiğinde, aslında ablanın değil; senin gibi o şekeri çok seven ve onun da senin gibi 1 şeker hakkı olan bir çocuğun o an senin için ne yaptığını anlamadığını...

Hayat durduğunda, hemen kızma ona. Dinle, bir şeyler anlatmaya çalışıyor olabilir sana...










Hiç yorum yok: